Bolşevik Devrimi ve Sovyetler Birliği’nin kurucularından biri olan Troçki, Josef Stalin ile girdiği mücadeleyi kaybedince, karşı devrimcilik yapmakla suçlanarak sürgün edildi. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda yardımını esirgemeyen Kızıl Ordu kurucusu ve komutanı Troçki’ye ülkenin kapılarını açtı ve Troçki 1929 yılında geldiği Büyükada’da 4 yıl boyunca yaşadı.
İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Müze ev, Troçki’nin sürgün yaşamını ve sürekli değişen politik atmosferdeki etkileyici yolculuğunu anlatıyor. Girişte, onun heykeli sizi karşılıyor ve müzenin atmosferi sizi Troçki’nin zamanına geri götürüyor.
Evin içinde, Troçki’nin kişisel eşyaları, el yazmaları, kitapları ve fotoğrafları gibi birçok ilgi çekici eser sergileniyor. Aynı zamanda, devrimci liderin düşüncelerini, yazılarını ve sürgün yaşamını anlamak için interaktif sergiler ve multimedya sunumlar da mevcut.
En etkileyici bölümlerden biri Troçki’nin çalışma odası… Bu oda, devrimci liderin düşüncelerini şekillendiren ve devrimci fikirlerini kaleme aldığı yer olarak biliniyor. Odada bulunan, çalışma masası ve eski daktilosu hala korunuyor.
Müze ev, sadece bir liderin yaşamını değil, aynı zamanda bir devrimin ve tarihi bir dönemin hikayesini anlatıyor.